Şubat 24, 2017

Oda Kafası


         Odamdaki sağ duvarım bana düşman gibi bakıyor. Sol da ki ise biraz daha insancıl. Halbuki ben onlara bir şey yapmadım. Sanırım doğal gaz petekleri sağ duvara ağır gelmeye başladı ki mızmızlanmaları duyabiliyorsunuz. Sol duvar rahat, sırtında bir tek boktan bir tablo taşıyor. En şerefsizi de tavandır herhalde. Niye mi? Gökyüzünü saklıyor benden, gıcığım ona. Zaten kıytırık bir ampul uzuvuyla bön bön bakıp duruyor deli oluyorum. Bunun üstüne güneşimi kapatan perdelerde var. Çaktırmıyorlar ama çok şey alıyorlar benden. Güneşimi kaybediyorum. Ekranıma yansıyan gün ışınlarını engellemekten başka bir şeye yaramıyorlar. Onlara da uyuzum. 3. katta otursak da sanki perde açık olduğu zaman birileri gizli gizli aptal kutumuza bakıyor sanıyorum. Çünkü ben hep mahallede yaşarken  böyle yapardım. Yaşlı ninelerin televizyonlarına bakardım. Genellikle Fox dizileri ya da Esra Erol olurdu. Gerçi şimdi kutu falan değil bildiğin kağıt gibiler ama ağza alışmış bir kere. Aptal kutusu. Bir tüp bize neleri öğretebilir ki?  Vallaha öğretmeyi bilmem de çok şey unutturuyorlar. Televizyon izlemenin zararlı olduğunu televizyondan öğreniyoruz o da ayrı bir ironi. Onu bunu geç de bize pas pas olan güzel halıma ne diyeceksin? Çok çaresiz adımlar gördü o da bunu çok iyi biliyor.  Ah ah, kuru götümü daha da kurutan canım misafir koltuklarım. Onlarda çok ıslak yastıklar gördü. Çok hıçkırıklar duydu. Beni üzerine serdi. Bir şey itiraf edeyim mi? Benim bir odam yok aslında. Misafir odasında, misafir koltuğunda yatıyorum. Aslında oda var ama 2 salon yapmak istediler niyeyse ben de anlamadım. Bilinçaltından mesaj evet kesinlikle. Hoba ben en önemli şeyi unuttum. Koltukların yanında ücretsiz verilen ama aslında koltukların fiyatlarının yüksek olmasıyla bedava olmuş olmayan canım masam. Çok çizikler hissetti o da. Üzerisi hep kalem izi dolu. Bir de beyaz ki hemen her şeyi belli ediyor lanet bırçi. Halıya da eziyet ediyor garibim o da sesini çıkaramıyor. 4 yarası var. Bir de biz basıyoruz. En köşede de televizyonun yanında bir tane boş kafes var. İçinde kuş yok ama sanki birileri hapsolmuş gibi geliyor o yüzden huzursuz oluyorum. Durum dengelensin diye hemen onun yanına da bir tane çiçek koydum. Arada fısıldaşıyorlar ama duyamıyorum. En son çiçek "Boş da olsan hapsetmek üzerine kurulusun.." dedi zaten ben oradan sonra bıraktım onları. Oda da soğuk olduğu için herkes bir negatif anasını satayım. Paramız yok tamam ama azıcık empati yapın olmuyor böyle. Zaten uyumamak üzere yaşıyorum neredeyse bari tek tük uyuduğumda mızmızlanmayın. Hepiniz öteki dünyada yakama yapışacaksınız biliyorum. Valla ben daha kestiğim tırnağımın hesabını nasıl ödeyeceğim onu bile bilmiyorum. Pencereler "Azıcık da ben içeride durayım!" diye isyan ediyor ben yardıma gidiyorum. Geldiim!
Samet Tutal
Samet Tutal

Blogda fazlaca profesyonelim, hayatta bayâ acemiyim ve kendimle oldukça barışığım. Her şeyi eleştiren ve eleştirilmeye de açık bir insanım.

21 yorum:

  1. Çok iyi ya. Eşyaların gözünden dünyaya bakmak. Onları anlamaya çalışmak. Hiç aklıma gelmezdi sanırım :) Çok farklı bir bakış açın olduğunu düşünmeye başladım bu yazı ile :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim bunu senden duymak güzel bir şey :)

      Sil
  2. Tebrikler çok güzel ve yaratıcı bir yazı ^.^

    YanıtlaSil
  3. BAYILDIM¡¡¡ Herşeyi hemen beğenen bir insan değilimdir çok yazı okudum ama hiç birinde (tabiki arada bir kaç tane var) tekrar okuma isteği gelmemişti ki okurken sonunu , ne zaman biteceğini felan hiç düşünmedim. Yazıların kaldırımın kenarındaki çatlaktan büyüyen bir çicek gibi mutlu etti, herneyse artık yeni en büyük hayranın benim ^_^ -T

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten mi valla çok mutlu oldum çok teşekkür ederim. Bu sözleri söyleyen bir okuyucumu da tanımak isterdim açıkcası. :)

      Sil
  4. Hoş bir kalemin var, yazılarını okumayı gerçekten seviyorum. :)
    Bende perdeleri sevmem, gökyüzünü saklaması beni hep rahatsız eder, odama annem zorla perde taktırmıştı ama onu da kapatmayı sevmiyorum. Gökyüzünün enginliğine ihtiyacımız var sanırım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de yazılarını seviyorum Esma biliyorsun. Teşekkür ederim :)

      Sil
  5. Samet, bu yazını tekrar okuyup sonra yorum yapmaktı niyetim. Bu arada ben de salonda yatanlardanım. Koltukları birleştiriyorum. Geniş oluyor ya salon. Oda var senin de yazdığın gibi. Ama dar geliyor bana. Sen eşyaların ruhundan yazmışsın, bizlerle ruh kazanır onlar. Çok güzeldi, kutlarım oğlum.
    Çok akıllı olduğunu hep söylerim bilirsin. Sağ duvar sol duvar derken, ben daha yeni evliyken, 18 yaşımdayken yaşadığım Adıyaman'da olan depremi duyunca koşarak sana geldim, biraz geç bile oldu. Çok geçmiş olsun. Umarım bir sıkıntı, sorun yoktur. Ben neden böyle yıkımlar oldu diye düşünürken değerli bir deprem hocasının haberini okudum. Adıyaman'ın toprak yapısı hakkında bir şeyler söylemiş, o nedenle imiş yıkım. Dilerim bir daha yaşamazsınız. Bu devirde her şeyin biraz sert ve yıkıcısını yaşıyoruz, taş, toprak ve insanoğlu isyanda. Umarım bana bir cevap bırakırsın. Allah'a emanet ol. Sevgiler oğlum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Endişelenmeniz bile benim için bir nimet teşekkür ederim ama ben Adıyaman'da değil Malatya'da yaşıyorum. Birbirine çağdaştırıyor gerçi o yüzden sorun yok. Allah'a şükür iyiyim. Yorumun için teşekkür ederim annem, seni buralarda görmek beni çok mutlu ediyor.

      Sil
    2. Sonra aklıma geldi, yine de biraz yakın. Tabii endişeleceğim Samet. Derslerin yoğundur oğlum, başarılar dilerim :)

      Sil
  6. Lisede her yıl bıkmadan verilen ingilizce "odani tanit" yazilarini hatirladim. Bence biri boyle bir sey yazsaydi bir daha oyle bir odev verme geregi duymazdi hocalar, yeterince sarsici ve etkileyici zira. Bu tur yazilarda verilen cok özgül ( specific kelimesini kullanmamak icin yeni bir kelime ogrendim, evet 😃) orneklerden pek hoslanmam ama senin yazinda gercekciligi de saglama konusunda cok yardimci olmus. Diyecegim o ki ne cok romantik ne cok gercekci, orta karar bir melankoli. Hostu, eline saglik 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O ödevleri yapmayan ve yapmamakta da ısrarcı olan çocuk benim işte ama gel gör ki istemeden en iyisini yazmış gibiyim. Beğenmene çok sevindim teşekkür ederim Gözde :)

      Sil
  7. Enteresan ve guzel bir deneme olmuş kardeşim.

    YanıtlaSil
  8. Doğal anlatımına ve yaratıcılığına hayran kalıyorum Samet kardeşim. Yazılarını ilgiyle ve severek okuyorum her daim :)

    YanıtlaSil
  9. Merak ediyorum , sanada o ikinci salon hayallerini çalmış gibi geliyormu? Ben her o ikinci salonu gördüğüm de kardeşimin hayalleri çalınmış gibi hissediyorum. Her zerremde daha da bir nefret körüklüyo kalbimi eğer gerçekten böyle hissediyorsan hissetme yada hisset orası karışık sonuçta senden de çalmışlar yıldızları... Kelimelere çok güzel dökmüşsün ellerine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hissediyorum ki hem de nasıl, teşekkürler.

      Sil