
Bugün, dün gece rastgele önüme çıkan ve beni düşünceye boğan bir hikayeyi paylaşmak istiyorum. Hikaye çok kısa ama anlatmak istenilen konuyla ilgili roman bile yazılır eminim.
Hikaye doğru mu değil mi hiçbir fikrim yok. Uyarlama olabilir fakat beni ilgilendiren ana fikir.
Hikaye:
Dervişin biri, bir kucak elmayla yanından geçen kıza; "Nereye gidiyorsun? O kucağına ne doldurdun?" diye sormuş.
Kız: "Sevdiğim çalışıyor şu tarlada. O'na götürüyorum" diye cevap vermiş.
Derviş: "Kaç tane elma var elinde?" diye sormuş.
Kız gayet sakin: "İnsan, sevdiğine götürdüğü şeyi sayar mı hiç?" demiş.
Derviş bu sözlerden sonra, elindeki tesbihi yavaşça koparmış.
Biliyorum herkes anlatılmak istenileni kabaca anladı. Hatta bu hikayeyi kesin bir yerlerde okumuşsunuzdur. Ben görmedim ve ilginç buldum o yüzden paylaşıyorum. Dervişin bu hareketi benim çok hoşuma gitti. Duyduğum en kısa hikaye ve en anlamlı ana fikir diyebilirim. Basit cümleler üzerine kurulmuş bir hikaye olmasına rağmen beni düşündürüyor bilmiyorum.


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder