Eylül 07, 2016

Uyanmakla Uyanmak Arasındaki Fark


Merhaba arkadaşlar bugün kişisel bir yayınla beraberiz. Bugün farklı bir şey yapmaya karar verdim. Gelin anlatayım.

Bugün, çok değer verdiğim bir insanın bu konu hakkındaki fikirlerini yayınlamak istiyorum. O buralarda ismini vermek istemedi ve benim paylaşmamı istedi. Bu hafta ondansınız yani. Sizi onun güzel düşünceleriyle baş başa bırakıyorum. Sizi seviyorum.

"İnsanlar gündüzlerde dahil ömrünün üçte birini gözleri kapalı bir vaziyette uykuya ayırabilirken, ömrünün tamamını gözleri açık uykuya ayırabilir! Uyanın! Yüzünüzü yıkayın! Uyanın! Ruhunuzu yıkayın!

Geceleri mahur gözlerimiz, ruhumuzun feryat figanlarına kapanmayı beklerken, ruhumuz gözlerimizi beklemez! Uykuyu ikiye ayırır; birincisine bedeni, ikincisine ruhi dersek, ikincisi bu yüzden 1-0 önde başlar! Bu yarışta galibi bedeni uykunun sonuncusu (ölüm) belirleyecektir. Bedeni uykuya hükmümüz pek geçmese de ruhumuza hükmetmek bizim elimizdedir.

Bedenimiz uykuya muhtaçtır. Bu bizim bir nevi yeniden dirilişimizi sembolize eder. Hiç uyumamak bizi müşküle sokacağı gibi günün yarısını da karanlığa bırakmak bizi müşküle sokar. Bir gencin 6 saatten fazla uyuması gününe israftır, güneşe baş kaldırmak, gündüze isyandır. Bir gencin 5 saatten az uyuması da bedenine zulümdür, aç gözlülük, hayata doymamaktır. İki uç nokta da pestenkeranidir. 6 saat uyku bedeni yarışta öne geçmemizi sağlar, ilk aşama başarıyla sonuçlanır.

Ruhumuz uykuya isteklidir, hele bir de nefis devreye girerse tadından yenmez, bir o kadar hoş gözüken ve bir o kadar boş olduğu anlaşılamayan yaşam bizi bekler. Kaçın oradan! Çünkü bu uyku bizim hem bedenimizi çürütecek hem de ruhumuza pranga vuracaktır. Seküler bir yaşama ruhumuz prangalı, bedenimiz depreme karşı korumamız mühürlü girmek üzereyizdir. Kaçın oradan!

Gözlerimiz üç tanedir! İkisi burnumuzun sağ üst ve sol üst yerine kaşlarımızın altına yerleştirilmiş dünyadaki renk ve ahenk düzenini fark etmemizi sağlar. Diğer gözümüz göğüs kafesimizin altında sol tarafta kalbimizin derinliklerinde bulunur. Kimisi buna kalp gözü der kimisi vicdan diye adlandırır. Yüzümüzde bulunan çift göz bedeni uyku düzenimizi kontrol eder, kalbimizde bulunan tek göz ise ruhumuzun uykusunu kontrol eder. Yüzümüzdekiler belli saat aralıklarıyla kapalı olmalıyken, kalbimizdeki göz her daim uyanık olmalıdır! Uyanın! Yüzünüzü yıkayın! Uyanın! Ve bir daha uyumayın!"

Kaynak: seth.fr
Samet Tutal
Samet Tutal

Blogda fazlaca profesyonelim, hayatta bayâ acemiyim ve kendimle oldukça barışığım. Her şeyi eleştiren ve eleştirilmeye de açık bir insanım.

16 yorum:

  1. Ne de güzel yazmış isimsiz şair mi desem :) kendisini saklamasını istemeyiz ... Ahh su uyku :)
    Sevgi ve saygılarımla
    Nur A.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendini saklamıyor aslında ama buralara uğrayacak vakti yok :) Çok teşekkür ederim :)

      Sil
  2. Vay be dediğim anlar oldu. Bu kadar güzel anlatılabilir ancak, diye düşünüyorum. İsmini vermek istemese de, kafamda az çok bir canlanma oldu (kişiliği ile ilgili). Buna aracı olduğunuz için size de ayrıca teşekkür ediyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estağfurullah, bu yorumları görünce daha çok yazacağına eminim :) Teşekkür ederiz :)

      Sil
  3. Ilginç bir yaklasim. Ama gençlere 6 saatin yetecegini hiç sanmam :)

    YanıtlaSil
  4. Beden yorgunluğunu uyumak ve dinlenmek fiiliyle az da olsa dindirebiliriz . Ruhsal yorgunluğu atmak biraz zor iş , her insan bu konudan muzdariptir . Beden ister istemez yıpranıp işlevsel özelliklerini bir zaman sonra kaybedip çürümeye yüz tutuyor . Yaşlanmayan çürümeyen ruh kişinin yaşantısına göre değişiyor . Gençliğin orta deminde olup ruhumun çok yaşlandığının bilincindeyim ruhsal çöküntü içine her insan hayatının bir döneminde girer bunu atlatmak mühim olan mesele . Her insanın dünyaya geliş amacını uygulayarak ruhsal çöküntüden kurtulacağını şahsım tarafından şahit oldum iyi bir insan olmak için önce insan olmak gerekiyor vicdanına hesap vermekten kurtulabilmisse bir insan hiçbir sorun karşısında mağlup duruma düşmez bu dünyaya 1 kere geliyoruz ve bunu hakkıyla yaşayarak çene kapatmalıyız . Çok başarılı bir yazı lastik gibi bir konu ne kadar çekersek o kadar uzar yüreğine sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değil mi evet ya birçok yerden yaklaşılabilecek bir konu. Yine döktürmüşsün eyvallah :)

      Sil
  5. Güzel bir kişisel yazı olmuş. Okunmaya başlandığında bırakılamayan türden ;)

    YanıtlaSil
  6. Ne kadar güzel tasvir etmişsiniz. Kalp gözümü gerçekten gördüm sanki. :) Şöyle bir tespitim var. Avrupanın bizden bir adım önde görünmesinin sebeplerinden biri satırlarınızda yer verdiğiniz konuyla ilişkili. Orada eğitim görme fırsatı buldum. Bu süre boyunca edindiğim gözlem şuydu: Gece boyu eğlence ama gündüz insanlar erkenden ayakta ve yaptıkları şey her neyse ona değer veriyorlar. Biz bilhassa gençler olarak uyanık olmalıyız. O kadar kısa bir ömür ki yaşadığımız her saniyesini dolu dolu geçirenlerden oluruz inşallah. Zihninize, kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Konuya çok çok iyi bir yerden yaklaşmışsınız gerçekten. "Değer vermek" her alanda çok önemli bir etken. Yaptığımız şey eğer en iyiye aday değilse daha çok uğraşmalıyız değil mi? Bu mükemmel yorum için teşekkürler.

      Sil
  7. Çok çok güzel bir anlatım olmuş. Yüreğine sağlık arkadaşının..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yüreksizin teki şimdiler de ama düşünceleri için teşekkür edelim :)

      Sil