
Düşünmeden konuşmayı aşırı seven bir milletiz bunu hepimiz biliyoruz. Şu günlerde etrafım çok önemli bir sınavdan çok güzel bir puan alan öğrenciye mantıksızca verilen öneriler; sanki puanı kendi almış gibi konuşan insanlarla dolu. Tamam niyetleri iyi olabilir ama anlamsız fikirler ürettikten sonra başlarım niyetine.
Dostlarım nasılsınız? Abi insanın böyle içini dökebileceği bir yer mutlaka olmalı. Buraya yazmadan rahatlayamıyorum. Neyse hemen goygoy yapmayın konu dağılıyor.
Gözlerim çürümüş elmaya benziyor, kırmızı bir elma. Yatmaktan yoruluyoruz Allah'a şükür. "Kardeşim git bunları pepeli günlük defterine yaz" diyeceksin ama ne yapalım biz de çizgili defter kalmamış; sırf bu yüzden site açtım yeminlen. Sağda solda gördüğünüz reklamlara aldanmayın Google hayır işine girmiş, bize de bir iki reklam koydu sağ olsun. Şansımız yaver gitti biliyon mu?
Düşünülmemiş düşünceler diyorduk; şüphesiz en gıcık aldığımız insan tipi gördüğüne ve görmek istediği herşeye inan kişi ve kendi yaptığı şeyi başkasına yapmaması için uyaran kişidir. Bunların aklı ile dili arasındaki priz yanmıştır maalesef. Akıl devreden çıkmış dilde arada tutukluk yapıyor ama deli gibi çalışmaya devam ediyor. "Biz yaptık siz yapmayın." Cümlesini kuruyorsa zaten o insandan size yarar gelmez. E sen niye yaptın? Biz niye yapmayalım? Bırak bu işleri; ağzında sigara tüttürüyor ama "Sigara içme!" diyor. Ne yapalım yemek buharını mı üfleyelim? Bırak Allah aşkına ya başkasıyla eğlen.
Yanlış anlaşılmasın belirli bir ücretle kamu spotu reklamı yapmıyorum ama kendinizi zehirlemeyin aga. Bırakın şu sigaraları. Çekirdek çitleyin çekirdek. Bak yine dağıldı konu Allah sizi alsın.
Bir de şey var; Üniversite okuyan kızına "Tamam da sonunda ne olacaksın?" diyen manyak babalar. Lan daha dur kız okula gitmedi manyak herif. Sonunu araştırıyor hemen, okuyacak abisi okuyacak. En manyakları da, sınavdan sonra çocukların babalarını arayan sanayi işçileri. Genellikle "Senin oğulun okumaz abim, ver onu bizim sanayiye götüreyim kumaş kessin." gibi caydırıcı cümleler kullanırlar. Deliler deli.
Üniversiteye daha gelmedim ama 3 kardeşimin de üniversite serüvenini gözden geçirdim. Hiçbiri de "Kendi ayaklarımın üzerinde durmak istiyorum." Demedi. Çünkü bizim aile komple bir beden. Ayakları da fikirleri de kararları da hepimiziz; tek bir insanız biz. Ayrı gayrı yoktur. Biz de herkes hayallerine koşar ama koşarken de hiçbirimiz elden tutmayı unutmayız. (Mecazi anlamda demedim gerçekten elden tutarız çünkü bazıların aklında hemen paracıklar geçiyor görüyorum buradan.)
Ben ayaklarımın üzerinde durmak istiyorum ama eğer yere çıplak ayakla basarsam karnım ağrıyor. O yüzden çıkarttığım çorabın yerini bilen tek kişi olan annemi bırakamam. Düşünülmemiş düşünceler mi? Çorabı nerede çıkarttığımı bulamıyorum daha ne düşüncesi? Düşüncesiz!
Yok ya, böyle içten, samimi tatlı bir yazı.Oh, rahatladın işte.Sınavlardan çıkmışsın hem de başarıyla.Kutluyorum seni Samet.Kim ne derse desin.Gözlerinden öperim oğlum.
YanıtlaSilBende sizin ellerinizden öperim. Çok özledim sizi ne zamandır yoksunuz? İyiki varsınız.
Sil